((¯`» ﷲ ﷲ ((¯`» ﷲ ﷲ WwW.gulcemaat.Tr.Gg ﷲ ﷲ «´¯)) ﷲ ﷲ «´¯))
  Mahşer meydanı ve Namaz
 
Namaz kılanlar, kıyamette olduğu gibi Allah'ın huzurunda saflar halinde dururlar, suale, hesap vermeye, yalvarmaya baslarlar.

Namazda gözyasi dökerken ayakta durmak, kiyamet günü dirilerek kabirden kalkip mahser yerinde Allah'in huzurunda ayakta durmağa benzer.

Cenab-i Hakk: Sana verdigim bu kadar mühlet içinde ne yaptin? Ne kazandin ve bana ne getirdin?diyecektir.

Allah'in huzurunda bunun gibi derde dert katan yüz binlerce haberler sualler gelir.

Namazda kıyamda iken, Hitabi-i İlahiden kul utanir, utancindan ayakta iki büklüm olur, rükua varir. Çünki utancindan ayakta durmaga gücü kalmamistir. Rükuda, Allah'ı tesbih ve her türlü noksan sifatlardan tanzih ve tazim eder.

Sonra o kula, Hakk'tan ferman gelir: " basini kaldir da sorulan sualleri cevapla! " denir.

Kul utana sikila basini rükudan kaldirir, fakat dayanamaz; o günahkar, utancindan bu defa yüz üstü yere kapanir."

Ona bu sefer: secdeden basini kaldir da , yaptiklarindan haber ver!." diye ferman gelir.

Kul, bir kere daha utanarak basini kaldirir, ama dayanamaz, yine mahviyet içinde yüz üstü düser."

Cenab-ı Hakk: tekrar basini kaldir da söyle; yaptiklarini inceden inceye sana soracagim! diye buyurur."

Allah'in heybetli hitabi, onun ruhuna öyle te'sir etmistir ki, ayakta duracak mecal ve takati yoktur. Bu agir yük sebebiyle ka'deye varir. Dizleri üstüne çöker.

Cenab-i Hakk ise: haydi, söyle, anlat! Sana nimet vermistim; nasil kullandin? Sükrünü eda eyledin mi? Sana maddi ve manevi sermaye vermistim; onunla neler kazandin? buyurur.

Kul yüzünü sağ tarafina döndürür; peygamberlerin ruhlarina ve meleklere selam verir.

Onlara der ki : Ey mana padisahlari! Bu kötü kisiye sefaat edin; bu günahkarin ayagi da örtüsü de çamura batti.

Peygamberler selam veren kula derler ki: Çare ve yardim günü geçti, gitti. Çare dünyada olabilirdi. Orada hayirli isler yapmadin, ibadet etmedin, vaktini bos seylerle öldürdün!

Kul bu defa yüzünü sola çevirir. Yakinlarinda yardim ister.

Onlar da : " sus! Biz kimiz ki sana yardim edelim? Elini bizden çek; kendi cevabini Rabbine kendin ver! " derler.

Ne o taraftan ne de bu taraftan çare bulamayan kulun gönlü param parça olur.

Herkesten ümidini kesmis bir vaziyette iki elini açarak aciz ve boynu bükük bir halde dua, niyaz ve ilticaya baslar.

Der ki: " Allah'im! Herkesten ümidimi kestim. Evvel ve ahir kulunun bas vuracagi, siginacagi yegane sığınak sensin. Senin sonsuz rahmet ve merhametine sığındım."

Osman Nuri Topbaş : İslam Iman Ibadet kitabindan.
__________________
Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince, siz dileyemezsiniz "
 
  gulcemaat.tr.gg  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol