((¯`» ﷲ ﷲ ((¯`» ﷲ ﷲ WwW.gulcemaat.Tr.Gg ﷲ ﷲ «´¯)) ﷲ ﷲ «´¯))
  Sahabe ve bizler‏
 
Hasan Basri Hazretleri şöyle demiş:

"Siz sahabeyi görseydiniz onlara deli derdiniz.Onlar sizi görseydi bunlar nasıl müslüman derdi."
 
O zamanlara ait bir liderlik örneği:
 
Hazreti Ömer (ra) halifelik döneminde geçtiği yollardan taşları ayıklar, halkın ayağına değmemesi için bizzat kendisi temizlerdi. Birgün yine yoldan giderken gözüne çarpan bir taşa ayağıyla vurdu. Yolun kenarına doğru yuvarlanan taş, gelmekte olan bir adamın ayağına çarptı.
Buna müteessir oldu; fakat bir şey söylemeden geçip gitti.
Aradan bir sene geçmişti. Hazreti Ömer, aynı yolda yürürken, rastladığı taşları yine ayak ucuyla vurup kenara itmekteydi. Tam o sırada, geçen sene ayağına taş değen adam oradan geçiyordu.
Halife cebinden para dolu bir kese çıkartıp uzattı:
- Buyur, bunu harçlık et! 
Adam:
- Harçlığım var, ya Emire'l-Mü'minin!
- Biliyorum harçlığın var; fakat buna rağmen kabul etmeni istiyorum.
- İhtiyacım yok.
- Fakat ben bu harçlığı, bana olan hakkını helal etmen için vermekteyim. 
Bu yolda taşları ayıklarken, ayağımla vurduğum bir taş, yuvarlanıp senin ayağına değmiş; ben de halkımdan birinin ayağına taş vurup acıttığım için üzüntüye kapılmıştım. Beni bu üzüntüden kurtarman ve üzerime geçen hakkını helal etmen için, bu harçlığı vermeyi düşündüm. Alır da hakkını helal edersen, beni huzura kavuşturur, memnun edersin. Biliyorsun kul hakkı başkalarına benzemez!

Bir de o zamanki halka  bakalım : 

Ebu Zerr (ra)  komşusunun karnı açken bir müslümanın kendi evinde tok olarak uyumayacağını söylüyor; elinde imkanı olan kimseleri, borç harç içinde inleyen din kardeşlerine yardım etmemeleri halinde, cehennemin şiddetli azabıyla ikaz ediyordu.
Onun bu iddiasında samimi olup olmadığını anlamak için, bir gün kendisine bir kese dolusu para gönderip, hediye olarak kabul etmesini istediler. 
Ebu Zerr, bu parayı kabul edemeyeceğini, kendisinden daha fakir olanlara vermesi gerektiğini ısrarla söyleyince, parayı getiren köle; "Bunu sen kabul edersen benim hürriyetime kavuşacağımı söylediler" diyerek kabul ettirdi.
O gecenin sabahında köle tekrar gelerek:
- Size akşam getirdiğim parayı yanlış yere getirmişim. Başkasına vermem gerekmiş; parayı geri istiyorum, dedi.
Ebu Zerr'in buna cevabı şöyle oldu:
- Ben komşumun borç harç içinde kıvrandığı bir zamanda, evimde para biriktirip, zevk ve sefa içinde yaşamamın doğru olmayacağına inandığım için, sizin verdiğiniz parayı daha akşamdan fakir ve perişan kimselere dağıttım. Şu anda sana verecek param yoktur!

Bir millet kendilerinde bulunan güzel ahlâk ve meziyetleri değiştirmedikçe ,Allah da onlara verdiği nimeti ve güzel durumu değiştirmez." (Enfal, 53)
 
  gulcemaat.tr.gg  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol